Açık Kelimesinin İngilizcesi ve Almancası
Türkçe İngilizce Sözlük
- açık
- open, uncovered, wide open, visible, apparent, obvious, bare, clear, unclouded, cloudless, definite, exposed, blank, aboveground, articulate, avowed, broad, candid, categorical, clean cut, clear-cut, confessed, crystal, decided, declared
- açık
- expressly, in blank, explicitly
- açık
- shortage, deficient amount, shortfall, deficiency, deficit
- açık
- Bilgisayar on , open
- açık açık
- clearly, outspokenly, openly, without mincing matters, in round terms, bluntly, warts and all
- açık açık konuşmak
- speak bluntly
- açık açık söylemek
- make no bones of it
- açık alan
- range, agora, concourse, opening
- açık artırma
- auction, public auction
- açık artırma ile satış
- sale
- açık artırma ile satmak
- sell at auction, sell by auction, auction off, auction, auctioneer
- açık artırma salonu
- salesroom
- açık artırma taban fiyatı
- upset price
- açık artırmacı
- auctioneer
- açık artırmada belirlenen en düşük satış fiyatı
- upset price
Türkçe Almanca Sözlük
- açık
- offen; bloß, bar; (renk) hell, licht; klar, augenscheinlich, ausdrücklich, deutlich, eindeutig, unmißverständlich, selbstverständlich; offensichtlich; handgreiflich; frei; (hava) heiter; lose; ostentativ; öffentlich; präzis; unumwunden; anschaulich; übers
- açık alın
- ehrenhaft.
- açık artırma
- Versteigerung [die]
- açık bırakmak
- anlassen, auflassen, offenlassen
- açık bulunmak
- offenstehen
- açık çek
- Barscheck [der], Blankoscheck [der]
- açık deniz
- offene See, offenes Meer.
- açık durmak (kapı)
- aufstehen
- açık elli
- groäzügig.
- açık fikirli
- aufgeschlossen, vorurteilslos
- açık hava
- frische Luft.
- açık hava sineması
- Freilichtkino [das]
- açık hava tiyatrosu
- Freilichtbühne [die]
- açık havada
- draußen, im Freien, im Grünen, unter freiem Himmel
- açık kalmak
- aufbleiben, offenbleiben